Montag, 25. Mai 2020

Türkün Ezan ile imtihanı


Türkün Ezan ile imtihanı


Aslında  mevzu  birazda  modernleşme  meselesi. Ezan inananlara bir çağrı olarak Bilal Habeşi'nin o güzel sesi ile başladı. Modern çağlara  gelip hoparlör kulakları  sağır edecek bir güce  ulaşana  kadar  aslında kimse  ezan hakkında o kadar dikkat etmedi. Belli zevk sahibi  ilim irfan sahibi insanların medrese, tekke, zaviye ve cami  gibi  küçük çevrelerde  bütün  inceliği ve güzelligi ile  söylendi, okundu, ve dinlendi. İnsan sesi hiç bir elektronik etki olmadan okunduğunda bence çok güzel bir çağrı. Öyleki ezan vakitleri değişik makam ve  kıraat usulleri ile standart hale getirilmiş. Bu şekilde  sabah ezanı daha ağır daha  bir duygulu okunmuş  ki insanlar  uykudan yavaş  yavaş, ağır ağır uyansınlar ezanı dinlesinler ve sadece sabah ezanına  eklenen bir cümle ile  biraz daha dokunur  yüreklere  "Namaz uykudan hayırlıdır". Ramazan ayında  insanlar iftarı beklerken  Akşam ezanı biraz  hızlı okunur ki hem müezzin  hem de inananlar çabucak  iftarlarını   etsinler  diye.


Bu gelenek ve uygulama  cumhuriyete kadar sürdü. Cumhuriyetle birlikte modernleşmeyi abartan bir bakış açısı geldi , cumhuriyeti  kuran ve ilk 30 yılında  elinde güç, kudret ve  imkan  olan  seçkinler dininde reforme edilmesi  gerektiği kanaatine vardılar. Bu süreç  tabi  Kuran'ın  türkçe tercümesi, kuranın türkçe  tefsiri gibi başka modern reformlar ile birlikte devam etti. Ezan türkçeye çevrildi ve  kanun   zoru  ile türkçe minarelerden  okundu.  Bu ezan kepazeliği 1950 yılına  kadar sürdü. Gürdükleri ağır baskılar ve  savaş  ekonomisinin sorunları nedeni ile insanlar ses  çıkarmadılar ama  ellerine geçen ilk fırsatta  yeni türkiye cumhuriyetinin  ilk serbest seçimlerinde  tepkilerini gösterdiler. Bu seçimlerden sonra  o  yönetici  elit  şimdiye kadar hiçbir serbest seçimi kazanamadı eğer  kendisini  cumhuriyetin  kurucu partisi  olarak gören ana muhalefet partisi CHP  geçmişte ezana  yapılan bu pervasızlığı hakkı ile  insanların  gönüllerini alarak kendi vicdan muhasebesini yapmaz ise  gelecek senelerde de  bir seçim kazanması mümkün değil.


Cumhuriyet tarihi değişik seçim ve darbeler sonrası günümüze  kadar geldi. Şu an itibari ile müslüman  muhafazakar kesim kesintisiz  son 14 yılda  iktidar iken hala eski reflex ve korkularında kurtulabilmiş değil buda olayın diğer trajik boyutu. Evet zamanın da  küçük bir azınlık büyük bir çoğunluğu  ezdi yok saydı ve dalga geçti bunu yaparkende  Ezanın sembolik değerini bilerek ve  isteyerek istismar etti yalnız bu zihniyet sadece ezana  karşı  böyle bir tepkiyi  göstermedi aynı zihniyet  kürtçe diline karşı, Alevi inancına karşıda aynı barbarlıkta  ezdi ve aşağıladı . Beni  üzen yada anlamakta  zorlandığım bu müslüman muhafazakar çoğunluk neden kendine yapılan hoyratlığı unutup şimdi iktidar ve güç  kendilerinde  iken kürt diline  ve Alevi inancına en az  cumhuriyeti kuran seçkinler kadar bağnaz ve barbarca  tepki gösteriyorlar?


Korku  özgüven eksikliğini bir sonucudur. Müslümanlar korkuyorlar  çünkü inandıkları dine  kendileri  bile gerçekte inanmıyorlar böyle bir patolojide dine  dair herhangi bir eleştiri, farklı bir bakış hemen bir tehdit veya hakaret  olarak algılanıyor. Eğer  müslümanlar da öz güvenleri yerinde  olsa  kendilerine yapılan hakareti  bile  bir güzelliğe çevirirlerdi ama içi boşaltılmış  bir din, kurumlar ve gelenek ancak ve ancak korku ile ayakta  tutulabilir. Ama korkunun ecele  faydası yoktur bu  son zamanlarda  iktidarın gücünü meşruiyetini arkasına alan bir zihniyet insanlara haddini bildirmenin dini bir  görev  olarak algılayıp  etrafa ayar vermeye çalışıyor. Modern zamanlarda hoparlör çıkınca mertlik bozuldu eskiden  insan sesinin güzelliğini, terbiyesini ve eğitimi gösteren ezan okumak artık bir  düğmeye basarak merkezi bir  kontrolden yönetilen   en son desibelde  insanlara, çocuklara, yaşlılara ve  hastalara hiçbir şekilde saygı göstermeden, insanları sindiren, korkutan, sıkan ve  bunaltan bir hal  aldı. Ben ezan dinlemesini seven birisiyim ama  türkiye'deki ezan  içinde hiçbir estetik kaygısı olmayan bir iktidar aracıdır. Bütün  iktidarlar zaman içinde yozlaşır ve yaklaşırken kendine ait  olan sembolleri ile birlikte yok olur gider arkada ise sadece utanç ve öfke bırakırlar. Ezanı muhammediyeye  en büyük hakareti ve kötüğü minarelerde okunan  ciao bella yapmamıştır, Ezana  en büyük kötülüğü hoparlörleri  ayarsızca bağırtarak insanlara  saygısızca bir iktidar propagandası yapan zihniyet hakaret  etmiştir.


Ben oğluma hem ezanı hemde ciao bella şarkısını dinletiyorum ikiside çok güzel. Bence ezan okunmadığı zaman minareden ciao bella çalınmasında hiç bir sorun yok şu zor günler için de İspanya'da Reconquista’dan 500 yıl sonra ispanyollar ezan okudu sesli olarak ki müslüman komşuları moral bulsun diye neden bizim camiler ciao bella dinleyen insanlara şu zor günlerde moral olsun destek olsun diye çalmasın. Acaba bu ciao bella diyanet işlerinin bilgisi ve onayı dâhilinde olsaydı nasıl algilanirdi türkiye'de, dünyada, avrupada ? Ağzını açan islam dininin güzelliklerinden bahsediyor hadi  bir güzellik  yapalım; insanlar şaşırsin, insanlar sevinsin işte o zaman Allah da sevinir.








Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl 2020 Wien

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl  2020 Wien  1- Für alle Wiener Schulen 2 Wochenstunden Angebot: Empathie,  soziale Verantwortung ...