Dış politika teorilerinde klasik iki ekol vardır, Realist yani gücün öne çıktığı ekol birde idealist orda akıl öne çıkar, bizim AK partinin şu an ki dış politikası ise Ir-Rasyonalist yani akıl dışı bir dış politika. Ne iç politika dış politika olmadan anlatılabilir nede dış politika iç politika ile kıyaslanmadan bir yorum, tespit ve tahmin yapılabilir. Bu tesbitler nedir ? Neden benim tesbitim sizin tesbitinizden daha iyi ? Tesbit nasıl yapılır? İlk önce insan kendini anlamalı Türkiye dışardan bakılınca nerde duruyor ? Batılıların kasten bizi görmek istedikleri yeri biliyoruz onu tekrarlamanın bir anlamı yok, sırf batı gördüğü için değil, insanı , islami kıriterlere de aykırı olduğu için bu görünen Türkiye resmi tamamen uydurma değil, evet ne yazık ki bende Avustruya'dan Türkiye'deki hukuk katliamını görünce kahroluyorum eminim ülkede yaşayan vicdan sahibi insanlar da acı çekiyorlar , topluca acı çekme hastalığı bu az gelişmiş toplumların çıkamazı içi boş bir modernleşme, biraz eziklik duygusu sonra birde Dizi film tadında bir yeniden dirilme, işte islamcı siyasetin geldiği son nokta.
Dış politika komplo teorilerinden daha ciddi bir uğraştır, ülkenin iç politikası son 14 yıl içinde hiç durulmadı biz tam herşey bitti derken bir darbe girişimi yaşandı, ülke felaketin sınırından döndü 15. Temmuz da Devlet denen Şey iflas etti vatandaş sokağa çıktı devleti kurtardı , bu yaşadığımız ilk darbe değildi inşallah son olur. Türkiye'de darbeden sonra yaşananlar hala bir ders alınmadığını gösteriyor, Devlet kendine yeni düşmanlar yaratıyor, işin ironik tarafı Cemaat ve Ak parti siyasal islamın iki aktörü olarak ülkeyi yönetmeye başladılar, sonra yolları ayrıldı. Cemaat kuruluşundan beri devleti hep ele geçirmek için uğraştı adeta bu konu hakkında doktora yaptı, devlet denen canavarı tanıdıkça aslında ne kadar kırılgan ve soyut olduğunu gördüler bu sırada eğitime yatırım yapan tek gurup olarak en eğitimli kitleye sahip oldular, varoluş sebebleri Kemalist baskı idi, bu Kemalist baskı ancak gizli bir örgütlenmeye imkan veriyordu açık siyasi kanalların hepsi sürekli engellendi darbeler ve muhtıralarla bu siyasi tecrübeyi Cemaat baştan kabul etti ve açık siyaset kanalını hiç kullanmadı, PKK da Kemalist idelojinin bütün siyaset kanallarını kapamasından sonra şiddete dönmüştür, şu an bile meşruiyetini siyasetin mümkün olmadığından alıyor ( Vekilleri tutuklu siyaset yapamıyor ). Barış sürecinde Cemaat aktif ve kararlı bir şekilde cözüme karşı hareket etti, hala hapishanelerde 10.000 KCK tutuklusu var o kararlarda şaibe altında ve çözüm sürecinde CHP , MHP, Cemaat ve Liberaller sürece karşı birleştiler, Ak parti tek başına süreci götürdü, ve halkin desteğini aldı, çünki halk barış istiyor, bunuda ançak AK parti yapabilir, çünki halkın çoğunluna hitap ediyor hala. Bu barış denen şey hayata geçirilmeli, bunuda ançak AK parti yapabilir, son referandumda AK partinin kemik yerleri oy vermedi Tunceli gibi HDP nin çoğunlukta olduğu yerlerde yarıdan fazla evet çıktı, yani bu referandum kürlerin oyu ile çıktı, eski sistem sorunları çözemiyordu bunu bende kabule ediyorum refrandum sürecinde eleştirsem bile sistem değişikliğinden umudum var çünki PKK ile barışı ancak güçlü bir başkan gözebilir, artık AK partinin önünde barışa engel olacak kimse kalmadı, MHP nin seçimlere bir etkisinin olmadığı görüldü, eğer AK parti bu ülkeye bir iyilik yapmak istiyorsa şu 30 yıllık akan kanı durdursunlar, bunun için siyaset ve çözüm üretsinler, asker ile polis ile çözülemediğini 30 yıldır görülmüyor mu ? Neden aynı sebebler ile sürekli aynı deneyi yapıp sonunda başka bir sonuç bekliyoruz ? Suriye politikasında hiç bir yerimiz yok, çünki orda iki tane Realist ve manyak siyasi aktör var al birini vur ötekine Türkiye ne Amerika'ya nede Rusya'ya güvenebilir. Sırf PKK ile barış yapmamak için bir ayağını Amerika'ya uzatıyor diğerini Rusya'ya sonra bir eliyle Iran'ı tutuyor diğeri ile Avrupa'yı hiç rahat bir posizyon değil eğer birde içerde sağlam bir yapınız yoksa, eğer ekonominiz kırılgan ise, bu Ir-Rasyonel pozisyonu bırakıp sağlam yere otursa yüzünü PKK ya dönse ve pazarlık etse, daha faydalı olmaz mı? Kürdistan kurulsun yada kurulmasın Kürtler bizim komşumuz Ruslar değil Amerikalı'larda değil, bizde ne derler Ev alma komşu al diye, biz neden komşumuz ile ilişki kuramıyoruz? Komşunun buna müsait olmadığını biliyorum, sorun o değil sorun böyle bir durumda o komşu ile ilişki kurabilmekte.
PKK hala kendisini Kürtlerin bütün cumhuriyet boyunca yok sayılan, yasaklanan kültürel haklarının savunucusu olarak görüyor, şimdi bana AK partili olan, sempatizanı olan islamcı arkadaşlar Kuran dan bir ayet yada bir hadis söylesinler neden Kürler Allah'ın onlara hediye ettiği dilleri ile Anadilde eğitim veremiyor? Böyle ilkel bir yasağı ve böyle Kemalist bir siyaseti islamcılar nasıl kendilerine izah edebiliyorlar konjuktur mu ? Siyasal İslam özünde bir soruyu ele alır: Siyaset yaparken Ahlak birinci ilkedir . Eğer bir iktidar namaz kılıyor olsada oruç tutuyor olsada, siyasetini yaparken AHLAK birinci ilkesi değil ise kararlarını Ahlak ölçüsünde vermiyorsa o siyasal islam değildir. Şimdi bu ülke daha parçalanmadan artık el atalım, 1836 yılında ilk Yunan'lılar ayaklandı, onlarda kültürel haklar, özgürlük isteyerek bağımsız oldular, sonra Sırplar, Bulgarlar, Makedonlar, 1912 yılında Arnavutlar'ın kültürel otonomi talepleri İstanbul hükümeti tarafından reddeliyor, Arnavutlar bağımsız oluyorlar, şimdi 2017 yılında Kürtler kültürel haklarını Dillerini istiyorlar ve Ankara yine hayır diyor, bu parçayıda aynı siyasi ahmaklık yüzünden kaybedeceğiz. Kürdistan hiç bu kadar gerçeğe yakın olmadı, dış siyaset çok uygun iç siyaset zaten çaresiz, ve Türkiye kurtlar sofrasında çakallardan söz alıyor. Bu aktörlerin içinde PKK Türkiye ile barış yapabilecek tek aktör, ve Türkiye'ninde karlı çıkacağı bir antlaşma yapabilir, Barzani AK parti iktidara gelene kadar hazmedemiyordu kimse ama artık sorun değil, PKK ile barış yapmak için ise size güvenilir ve güçlü bir aktör lazım, Almanya güçlü ama imkan verilmiyor, Türkiye 2017 ilk cegreğinde % 5 büyümüş bu değerleri N-TV den alıyoruz, bunun sebebide Avrupada artan konjuktur Türkiye ekonomisi Avrupaya bağlı, Türkiye için hala komşu olacağı tek yer Avrupa ancak Türkiye ve Avrupa birbirlerine yaklaşarak çevrelerine barış saçarlar, bugün balkanlarda , kafkaslarda ve ortadoğuda Türkiyesiz bir siyaset zor, Avrupa için çok değerli bir aktör Türkiye, Almanya PKK ile de ilişkileri var, ve iki aktör arasında arabulucu olabilir sonuçta barış para ile yapılır, bu şekilde Kürtler'i de yanımıza alıp 1914 başlayan İstanbul Bağdat tren hattını tekrar yapmaya başlarız bu defa Berlin Musul hattı sonuçta Türkiye'den geçecek, ve en önemlisi Türkiye 30 yıldır kendisini bitiren bir hastaliktan kurtulacak, toplum kendine gelmeye başlayacak, normalleşmeye başlayacağız,
Suriye denkleminde Türkiye yanına Almanyayı alabilir, eğer siyaseten etki yapacak gücünüz yok ise aktörlerin sayısını çoğaltın, Esad böyle yapıyor ancak yakınlaşarak insanları etkileyebilirsiniz, elbette kolay değil, ama siyaset çözüm bulmaktır, çözümsüzlük çözüm değildir, bir müslüman olarak ise ilk hedefim her zaman yurtta sulh cihanda sulh olmalı , bunuda gerçekten sözde değil, uygulamalıyım, ben Türkye'de hala AK partiden başka PKK ile barış yapabilecek başka bir aktör görmüyorum. Eğer müslümanlar siyaset ve güç ellerinde iken barış yapmayacaklar da savaş mı yapacaklar , diye kendime soruyorum ? Elbette hem PKK hemde AK partinin kabul edeceği bir barış, çözüm var onu düşünmemiz lazım, istememiz lazım, ve uğraşmamız lazım lazım işte o zaman Türkiye şu zayıf hali ile ortadoğuda siyaseten büyük başarılar elde edebilir, şu an ki Ir-Rasyonel siyasetten bir şey çıkmaz , birde bunun ahirette hesabı var önemli olan o yoksa hepimiz misafiriz bu dünyada , şu ramazan ayında şu kadir gecesinde Allahtan muradım, ülkeme barış gelmesi, ağlamasın artık analar, sırf o analar için barış yapmaya değmez mi ?
Triumph des Osnabrücker und Nürnberger Friedens, allegorische Darstellung des Religionsfriedens, 1649 |