Dienstag, 6. Februar 2018

Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz !

Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz !



Bir müslümanın tek derdi tek kaygısı Barış olmalı sadece kendi yaşadığı mekan, ülke, ve coğrafya değil bütün insanlar için bütün insanlık için barış olmalı Allah'ın yeryüzündeki halifesi olarak insanın sırtındaki en kutsal yüktür Barış hem selamında hem islamında Barış vardır. Sadece kendini savunmak için aşırıya kaçmadan insanın, doğanın, bitkinin, toprağın hakkını vererek savaş yapabilir. Kimse oturup bu savaş yapabilir fikrini alıp kendi savaşına kılıf uydurmasın her durum kendi hükmünü çıkartır ve her durum için hep bir barış ihtimali vardır. Bu muhtemel barış ancak Barış iradesi var ise ona görünür yoksa görünmez bilinmez. Yani aç olan ile yemeğin arasındaki ilişki gibi ancak Barış'a aç olan insanlar onun çözümünü görebilirler. Savaş tellalları , goygoycular göremezler.



Savaş davulları çalarken Barış'ın sesi fısıltı gibi geliyor ne yazık ki hem O-Halin verdiği imkan ve şartlar hemde savaş seslerinden Barış çağrıları duyulmuyor. İnsanlar ölüyor insanlar anlamsızca, haksızca öldürülüyor , bu öldürme sürecinde birisinin hakli olması sonucu asla değiştirmez sonuç ölüm, yıkım, ve sürgün. Her iki taraf için yada taraflar için böyle bir durumda ben barış istiyorum ama karşıdaki istemiyor cümlesi yeterli değildir, çünkü bu cümle subjektif bir bakış açısını verir Barış yapmanın birinci şartı Barış iradesi ise ikinci şartı da empati olmalı. Yani herkesin haklı sebepleri vardır ve kimsenin haklı sebebi senin haklı sebebinden daha az haklı değildir. Böyle bir çıkmaz sokağa geldiğinde insan iki ihtimalden birini seçer ya gücün yanında olur ve ben haklıyım çünkü güç bende der yada aklın yanında olur kendisini karşı tarafın yerine koyar ve kendisininde karşı tarafında kabul edeceği bir çözüm sunar. Yani savaş yapılırken en lazım olan Barış diyen Barış için uğraşan insanlardır. Ne yazık ki son zamanlarda yaşanan olayları ve insanların tepkilerini görünce çok üzüldüm hatta bazı yerlerde şok oldum. Savaş olan bir memlekette elbette bilgi kirlenmesi çok daha yoğun oluyor, böyle ortamlarda doğru bilgi olmasa bile farklı bilgi kaynaklarını da kullanabilirsek biraz daha sağlıklı bakabiliriz olaylara.



Savaşın tam ortasında hala yüreğinde biraz barış umudu olan insanlara sesleniyorum burdan eğer sesim duyulursa. Her savaş bir gün biter ve geriye baktığımızda birçok acı, sürgün ve haksızlık kalır. İşte bu savaşın harabeleri arasında kalan mazide barış için çalışan , düşünen hiç bir şey yapamıyorsan bile savaş çığırtkanlığı yapmayan bir hatıra bırak kendine. Yarın birgün yaşlanıp torunun ile sohbet ederken ona utanacağın, söylemeyeceğin söyleyemeyeceğin sözler sarf etme. Eğer barış için sesini çıkaramıyorsan tamam ama bari savaş çığırtkanlığı yapma, yani iyilik için sesini çıkaramıyorsan bari kötülükte sus. Şimdi düşman olarak gördüğün insanlar ile ilerde barış yapacağını düşün, sarf ettiğin kelimelere cümlelere dikkat et, şimdi düşman olarak gördüğün kişi sonra dostun olursa ona söylemeye utanacağın sözler söyleme. İşler güllük gülistanlık iken Barış demek hem kolay hemde güzeldir asıl mesele savaşın ortasında barış istemektir.



Ey kendini savaşın taraftarı gören vatandaş, yurttaş yada yoldaş ! Savaş başlayınca ilk ölen hakikat olur sen haktan ve hakikatten ayrılma, savaşın her anında Barışı düşün nasıl barış yaparım diye irade göster, emek harca unutma bu yaptıkların ile ancak barış gelebilir ancak bir toplumda barış diyen insanların sesleri savaş diyenlerinkinden fazla olunca bir şeyler değişir, hiçbir şey yapamıyorsan bari savaş çığırtkanlığı yapma. Cinnet geçiren bir toplum Türkiye o ortamda sağlıklı kalmak çok zor bence ilk önce medyanın etkisinden kurtulmak gerekiyor, sonra oturup barış demek, ve barış diyen insanları bulmak gerekiyor, sonra da bu diğer barış diyen insanlar ile nasıl barış yapılır diye konuşmak gerekiyor , çok zor ve meşakkatli bir yol ama emin olun en sağlam ve uzun vadeli olan budur. Benim babam orta anadoluda kan davası ve düşmanlıklar ile büyüdü bize yaptığı en güzel şeylerden biri kendi düşmanlarını empoze etmedi, bizde kendi düşmanlarımızı hastalıklarımızı kendi çocuklarımıza miras bırakmazsak çok güzel olur. Madem biz adam olup müslüman olup barış yapamadık bari çocuklarımız yapsınlar onlara engel olmayalım, madem biz bu dünyayı düşmanı olmayan bir yer yapamadık bari çocuklarımız yapsınlar.













Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl 2020 Wien

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl  2020 Wien  1- Für alle Wiener Schulen 2 Wochenstunden Angebot: Empathie,  soziale Verantwortung ...