Sonntag, 9. August 2015

Barıştan başka yolumuz yok !

Barıştan  başka yolumuz yok !


Otuz senenin sonunda  bu savaşın   kazananı olmadığını  anladığımızda  Ellibin  insan ölmüştü, biz yinede  olsun  bundan sonra analar  ağlamasın biz Baldıran zehiri içeriz ama  Barış yaparız  dedik. Bende  bu  yolda  aktif olarak  çalıştım  sadece anlatıp yazilar yazmadım aynı zamanda Barışa  katkısı olacak  insanlarla  görüştüm  ve  o insanları  tanidigim içinde  çok mutluyum. Şu  gelinen aşamada  gerçekten çok  üzgünüm,  Barışın  avuçlarımın arasından kaymasına  yüreğim dayanmıyor,  hayır  inanmak istemiyorum. Benim icin  Selahattin Demirtaş tek ve rakipsiz muhalefet Lideri oldu,  aslında  bizi biraz  rehabilite etti,  PKK'lıların  aslında  o kadar kötü olmadıklarını  gösterdi, ayrıca  2 senedir süren  bir ateşkes   havasından sonra  ben bile  Hakkari'de Wanderung yapmayı  düşündüm. Yok  gülmeyin ben hala  şu hayatımda  yapacağıma  inanıyorum. Şeytanlaştırılmaktan   insan sıfatına girerek, eli kanlı  teröristten muhalefet  partisi  liderine çok  keskin bir  geçiş.  En sonunda  hepimizin arzuladığı  hani ortamdaki  gergin  havayı  rahatlatacak bir  siyasetçi. Peki 80  tane millet vekili  ile meclise girmiş bir PKK  ne yapıyor 2 tane  polisin uykuda  kafasına sıkıyor. Şimdi yaşanan son  olaylar kronolojisine bakarsak, sıramala HDP yetkilileri içinde gayet açık ve net,  sadece onların  gözünde bir Katlıyam  diğeri ise Provokation  burda sanki PKK devlet dilini kullanıyor, öyleya  KCK  güçlerinin teslim  ol çağrısına  ateşle karşılık  veren  işgal kuvvetleri  havanın kararmasından ve arazinin dağlık   yapısından yararlanarak kaçar.

Aslinda beni buraya  nasıl  gelindiği ilgilendirmiyor, çünki şu an  tetiğe  basan  insanların  hepsinin  kendine açıklayacak  haklı  sebebleri  var  hangisinin hangisinden  daha değerli  olduğunu anlamak için  ilk önce  ateş etmekten vazgeçmek lazım.  Hergün  haber  bültenlerini kitleyecek şekilde saldırılar  devam ederse,  benim gibi  barış diye  bağıran adamlarin sesleri duyulmayacak. Eğer  Demirtaş  hain  devletin kalleş  planını  ifşa  etmeye devam edecekse,  bu  hain devletin gaddarlığını ispat etmek için, hani PKK olarak erdemli  bir davranışla,  hemde  şu anda  Türkiye'nin  kuzel Irakı Amerikan desteği ile bombaladığı  bir sırada tek taraflı  Ateşkes  ilan etse,  hani  savunma yapmasa,  silah bıraksa, ve böylece TC  devletini  hem iç politikada  hemde  dış  poltikada Ateşkese zorlasa  nasil olur. Böyle  bir  mücadele devam etse, kaç  kişi ölür ? Bu  şekilde meşru  savunma yapmaya devam ettiği  müddetçe  karşındaki  devlette  ona  ayni şekilde  karşılık  verecek,  ve biz son 30 yıldır yaşadığımız  bir  kabusu  yaşamaya devam edeceğiz. Hayır  bu  sefer  öyle  olmayacak,  hiç merak etmeyin, ben burda  oturup kehanet yapmaya  kalkışmayacağım,  çok  yakında  halkın bu olaylar hakkında  ne düşündüğünü  öğreneceğiz. Şimdi bu barışı  bozup  savaş çıkaranların sebebleri hakkında  tartışmayalım,  bu barışı nasıl  getireceğiz  onun hakkında  tartışalım, bunun içinde  ilk olarak, silahların bir susması lazım. Ben Kürtlerin bağımsız bir devleti olmalarını  canı  gönülden destekliyorum,  ama bunu yaparken Siyasetin imkanlarını bitirmeden silaha sarılırlarsa ,  bu  barış  gecikir,  buda  Türkiye'de ve dış temsilciliklerde yaşayan insanları üzer. Bence  barış diline tekrar geri  dönelim,  ben  PKK sempatizanı olan dostlarımı  şeytanlaştırmayacağım,  çünki  inanıyorum ki biz çok  kısa bir süre  sonra yine oturup barış  sürecini konuşacağız.


Gazeteleri okuyunca  üç aşağı beş yukarı  tahmin ediyorum, kimin  ne  nasıl  gördüğünü,  gazeteler gazetecilikten başka herşeyi yaptıkları için  anlaşılıyor,  zaten  artık hiçbir gazeteci özgür basından bahsetmiyor, tek soru yandaş mısın?  Yoksa candaş mısın? Ne  kadar iğrenç  değil mi ? Şu ortamda  barış yapmaya kalkıyoruz. Elimizdeki malzeme bu  bu durum ne yazık ki  Avusturya'da da  farklı değil ama mesele sadece basın dünyasının  içine  düştüğü  drama  ile açıklanamaz. Sonuçta kendisini  basın tarafından kullandırmak istemeyen  birileri  vardır bu  dünyada. Lütfen  hemde böyle  zor  ve acı geçen bir zamanda ateşe körükle girmeyelim. Madem  barış  için  bir şey  söyleyemiyoruz o zaman savaş çığırtkanlığı yapmayalım. Ama herşeyden önemlisi  düşmanınız bile olsa  onu  asla şeytanlaştırmayın ,  belki  durum değişir  dost  olursun  o zaman sen utanırsın kendinden, yada etrafına korku  saçan inatçı  ihtiyar  bir bunak olursun. 











Triumph des Osnabrücker und Nürnberger Friedens, allegorische Darstellung des Religionsfriedens, 1649

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl 2020 Wien

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl  2020 Wien  1- Für alle Wiener Schulen 2 Wochenstunden Angebot: Empathie,  soziale Verantwortung ...