Barok Kokan Şehirlerde Tesbih Sallamak
Aslında sanatsal çağların hep problematik bir sorunu olmuştur. Sanat
tarihi açısından bakıldığında Avrupa'nın
hiç bir yerinde topluca ortaya çıkan bir
Barok tarz yoktur. Ayrıca Barok tarzı
mimaride birden ortadan kaybolmuyor.
Sanatsal çağlar, öyle
keskin bir bıçak gibi ayrılmazlar. Ben Gombrich'ın sanat eseri yoktur sanarcı vardır tezine
katılıyorum. Çünki Barok çağın son
zamanlarında bile yapılan Gotik
eserler var, elbette sanatsal çağ dediğimiz şey bir moda akımına
benziyor, neden ve nasıl
ortaya çıktığını bilmek,
sadece sanat tarihi
acısından bilinmesi çok zor bir
iştir. Onun için birçok sanat tarihçisi, felsefe ve siyaset bilmediğinden çok sıkıcı bir analiz yaparlar,
sanki sanat tarihi uzayda bilmediğin bir gezegende
olmuş ve senin bundan haberin yok. Sanat
insanların yani sanatçının ortaya çıkardığı bir eserdir, en basit tabiri ile, ve bundan da
önemlisi sanatçı hiçbir zaman
sanat tarihçileri baksın
incelesin diye eser yapmamıştır. Her sanat eserinin kendi konteksinde oluşan birçok faktör
vardır; ilk önce o sanat eserinin oluşması için maddi bir kaynak olacak, sonra o
sanat eserinin eksikliği
hissedilecek, sonra sanatçı
bulunacak, ve bu ortamda sanat eseri
ortaya çıkacak, farkında iseniz sanat
tarihçisinin sanat eserinin ortaya çıkmasında hiç bir rolü yok.
Her sanat eseri
kendi zamanın ruhunu yansıtır. Her
zaman kendi gökyüzüne bakar
ve o baktığı gökyüzünden
kendini tarif eder. Barok çağıda bu
şekilde anlaşılabilir. Barok dediğimiz sanatta süslemenin, şatafatın ve altının
öne çıktığı bir zaman. Nasıl
oluyorda Gotik olan çağın hemen
ardından böyle bir ekol kendini kabul
ettiriyor? Gotik olan Katedrallere
bakarsanız , taştan yapılmış
ğörkemli ama sade eserleri görürsünüz. Avrupa'da haçlı seferleri yeni bitmiş ve İtalya'nın
zengin şehir devletlerinde, imparatorlukların katı baskısından uzakta Rönesanz diye bir akım
zaten başlamış. İşte böyle bir
ortamda Jan Hus'un
yakılmasında yüz yıl sonra Martin Luther
Alman derebeylereinin de desteği ile, Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'na karşı koyar. Türkler ile savaş halında olan
İmparator batısında yeni bir cephe açmamak için derebeyleri ile bir
antlaşma yapar. Cuius regio, eius religio,yani kimin toprağı ise
onun dini, ilkesini kabul eder. Bundan sonra nerde hangi
dine tabi olunacağını derebeyleri karar verecek ve Kutsal Roma Germen imparatorluğu devam
edecek. Bu tavizden sonra yapılan
hatanın geriye döndürülmesi için Toranto konzilinde tekrar
katolikleştirmek için kararlar alınır. Torento Kozilinin
sonunda Barok tarz ve Cizvitler ortaya çıkar. Barok ekolü
protestan itirazına karşı bir cevap
olarak ortaya çıktı. Cizvitler ise
protestanlığı tekrar katolikleştirmek
için.
1618 yılında bugünkü Avusturya'nin %70'i protestan, Bohemia'nın ise % 90'i. Sadece Kayser, asiller ve ruhbanların katolik olduğu bir ortamda, protestanlara karşı bir savaş başladı. Savaşı Prag'da Kayser'in elçilerinin penceren atılması tetikledi, ve o zamana kadar sabırla oluşmuş olan gergin ortam 30 yıl sürecek bir savaşa dönüştü. Çürümüşlük ve zamanı geçmislik ile suçlanan Katolik kilisesi, artık Gotik mimariyi bırakıp, daha şatafatlı ve süslü olan Barok tarzına geçti. Bu şekilde artık, kendisinin o suçlanan eski ve çürümüş olan olmadığını haykırmak istiyordu. Tabi Barok çağı aynı zamanda modernitenin ortaya çıktığı bir zaman. İlk askeri akademiler, katma değer vergisi, sürekli hazır bir ordu bunların önemli olanlarındadır.
Savaş boyunca ve sonrasında Barok tarz sürekli kendini geliştirdi, hep daha süslü ve şatafatlı oldu. Yüksek Barok dediğimiz Rokoko zamanında artık abartının son noktasına gelindi. Viyana ise, hem savaşların hemde sanatın önemli bir merkezi oldu. Kutsal Roma Germen imparatorluğunun başkenti olması hasebiyle, buraya çok sayıda Barok mimarı eser yapıldı. Aslına bakarsanız Viyana'daki Gotik ve Romanik eserler çok azdır, bunun yanında Viyana'da tarihi eser diye göze çarpan kiliselerin çoğu Barok ve Kalasik eserlerdir. Bazı yerlede Barok ve Klasik eserler arasındaki farkı bulmak idmanlı bir göz ister, çünki bu iki akım ard arda geldiğinden ve Barok akımın Gotik'ten kopması sırasında olduğunu gibi keskin ve şiddetli bir muhalefet olmadığından, geçişler çok buğuludur. Nerdeyse sakın bir geçiş yaşanır. Bunu en güzel Gotik mimarı ile Barok arasındaki farkı görünce tahayyül edebilirsiniz.
Viyana'da Barok mimariye en güzel örneklerden birisi, Karls Kirche'dir, Bu kilise doğuda Osmanlı ile yapılan mücadele esnasında ortaya çıkıyor. Klisenin ön kısmında bulunan minereyi andıran, iki sütünu ile, çok güzel bir eserdir. Eğer erken Barok tarzını görmek isterseniz Bäcker str. nın sonunda Cizvit Kilisesi aradaki farkı görmenize yardimci olur.
Barok çağı birde müziği ile kendini gösterir, Kutsal Roma German İmparatorluğu'nda Mozart ve Vivaldi şahane eserler yazarken. Protestanlarda ise Händel unutulmaz senfoniler besteler ( Bu isimleri merak ediyorsanız size tavsiyem youtube da müziklerini dinleyin aynı zamanda da Barok eserleri inceleyin, bu şekilde hem gözünüz hemde kulağınız Barok çağına aşina olacak). Ben Barok çağını şahsen bir türlü sevemedim, çünki modern olan herşeyin kökeni burda Barok çağında Vestfalya antlaşmasında Tanrının ölüm bildirisi, kilisenin bütün protestolarına karşı imzalandı. Bundan sonraki hikaye malum Egemen devletler, kolonileşme, ulus devlet, ve iki dünya savaşı. İşte bundan dolayı Barok tarzı bir türlü sevemedim. Birtek Vivaldi benim için farklıdır, oda beni en zor anımda yanlız bırakmadığından. En sıkıntılı anlarımda bir kenara geçip elime kağıt, kalem alıp kulağımda Vivaldinin Dört mevsiminden Kış'ı dinlerdim.
Babam ise elinde tespihi ile, en sıkıntılı anlarını, düşüncelerini, duygularını işlerdi. Küçükken anlam veremediğin hareketleri olur babanın ama büyüyünce sende yaparsın , neden yaptığını bilmeden, sanki bildiğin tanıdık bir rituali yapmanın rahatlığı vardır, seni en zor anında yanlız bırakmayan bir vivaldi kadar tanıdık, ve sevecen bir hal. İşte bu yüzden hep tesbihim oldu, ve bende aynı babam gibi, düşüncelerimi, duygularımı o tesbihle gösterdim.
Kulağımda Vivaldi, elimde tesbih ve ben Karls Kirche'nin önündeyim.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen