Mittwoch, 21. Juni 2017

Ir-Rasyonel Dış Politika

Ir-Rasyonel Dış Politika


Dış  politika  teorilerinde  klasik  iki  ekol vardır, Realist  yani gücün  öne çıktığı ekol birde  idealist  orda akıl  öne çıkar, bizim AK partinin şu  an ki  dış politikası ise Ir-Rasyonalist yani  akıl dışı  bir dış politika.  Ne iç politika  dış  politika olmadan anlatılabilir  nede dış politika  iç  politika ile kıyaslanmadan  bir yorum, tespit  ve tahmin yapılabilir. Bu  tesbitler nedir ?  Neden  benim tesbitim sizin tesbitinizden daha  iyi ? Tesbit nasıl yapılır? İlk  önce  insan kendini anlamalı  Türkiye dışardan bakılınca nerde  duruyor ? Batılıların  kasten bizi görmek  istedikleri yeri biliyoruz onu  tekrarlamanın bir anlamı yok,  sırf  batı  gördüğü için değil,  insanı , islami kıriterlere de  aykırı  olduğu için bu  görünen Türkiye resmi tamamen  uydurma değil,  evet  ne yazık ki  bende Avustruya'dan  Türkiye'deki  hukuk katliamını  görünce kahroluyorum  eminim  ülkede yaşayan vicdan sahibi  insanlar da acı  çekiyorlar , topluca  acı  çekme  hastalığı bu  az gelişmiş toplumların  çıkamazı  içi boş bir  modernleşme,  biraz eziklik duygusu sonra birde Dizi film tadında bir yeniden dirilme, işte  islamcı  siyasetin  geldiği  son  nokta.

Dış  politika  komplo teorilerinden  daha ciddi bir uğraştır, ülkenin  iç  politikası  son 14 yıl içinde  hiç  durulmadı  biz  tam herşey  bitti  derken bir darbe girişimi  yaşandı,  ülke  felaketin  sınırından döndü 15. Temmuz da   Devlet denen Şey iflas etti vatandaş  sokağa  çıktı  devleti  kurtardı ,  bu  yaşadığımız  ilk  darbe değildi inşallah  son  olur. Türkiye'de darbeden sonra yaşananlar hala bir ders alınmadığını gösteriyor,  Devlet  kendine yeni  düşmanlar yaratıyor,  işin  ironik  tarafı  Cemaat ve Ak parti siyasal  islamın  iki aktörü olarak  ülkeyi yönetmeye başladılar, sonra yolları  ayrıldı. Cemaat  kuruluşundan beri  devleti hep  ele geçirmek için  uğraştı  adeta bu konu hakkında  doktora yaptı,  devlet denen  canavarı tanıdıkça aslında ne kadar  kırılgan ve  soyut  olduğunu gördüler  bu  sırada eğitime yatırım  yapan tek  gurup olarak en eğitimli  kitleye sahip oldular,  varoluş sebebleri Kemalist  baskı idi,  bu Kemalist  baskı ancak  gizli bir örgütlenmeye  imkan veriyordu açık siyasi kanalların  hepsi  sürekli engellendi darbeler  ve  muhtıralarla bu  siyasi tecrübeyi   Cemaat baştan  kabul etti ve açık  siyaset  kanalını hiç  kullanmadı, PKK  da Kemalist idelojinin  bütün siyaset  kanallarını kapamasından sonra şiddete dönmüştür, şu an bile meşruiyetini  siyasetin mümkün   olmadığından alıyor ( Vekilleri  tutuklu siyaset yapamıyor ). Barış  sürecinde Cemaat  aktif ve  kararlı  bir şekilde  cözüme karşı  hareket etti, hala  hapishanelerde  10.000 KCK  tutuklusu var  o  kararlarda  şaibe altında ve  çözüm sürecinde  CHP , MHP, Cemaat  ve Liberaller sürece karşı birleştiler, Ak parti  tek  başına  süreci  götürdü,  ve  halkin desteğini aldı, çünki halk barış istiyor,  bunuda ançak AK parti yapabilir, çünki halkın çoğunluna  hitap ediyor  hala. Bu  barış denen şey  hayata geçirilmeli, bunuda ançak AK parti yapabilir, son referandumda  AK partinin kemik yerleri oy vermedi  Tunceli  gibi  HDP nin  çoğunlukta  olduğu yerlerde yarıdan fazla evet çıktı,  yani bu  referandum kürlerin  oyu ile  çıktı,  eski sistem sorunları çözemiyordu bunu bende kabule ediyorum refrandum sürecinde  eleştirsem bile  sistem değişikliğinden umudum  var  çünki PKK ile barışı  ancak  güçlü  bir başkan gözebilir,  artık AK  partinin önünde  barışa engel olacak  kimse  kalmadı,  MHP  nin  seçimlere bir etkisinin olmadığı görüldü,  eğer  AK parti  bu ülkeye  bir  iyilik yapmak istiyorsa şu  30  yıllık akan kanı  durdursunlar, bunun  için siyaset  ve çözüm üretsinler,  asker  ile polis ile  çözülemediğini  30  yıldır  görülmüyor mu ? Neden  aynı sebebler ile sürekli  aynı  deneyi yapıp sonunda başka  bir sonuç bekliyoruz ? Suriye politikasında  hiç bir yerimiz yok,  çünki  orda  iki  tane Realist ve manyak siyasi aktör var al  birini vur ötekine Türkiye  ne Amerika'ya nede Rusya'ya güvenebilir. Sırf  PKK ile barış yapmamak için  bir ayağını  Amerika'ya  uzatıyor diğerini  Rusya'ya  sonra bir eliyle Iran'ı   tutuyor diğeri  ile Avrupa'yı hiç  rahat bir posizyon değil eğer  birde içerde sağlam bir yapınız yoksa,  eğer  ekonominiz  kırılgan ise,  bu Ir-Rasyonel  pozisyonu  bırakıp sağlam yere  otursa yüzünü PKK ya  dönse  ve  pazarlık etse,  daha  faydalı  olmaz mı?  Kürdistan  kurulsun yada  kurulmasın Kürtler bizim  komşumuz  Ruslar değil Amerikalı'larda  değil,  bizde ne derler  Ev alma  komşu al diye,  biz neden  komşumuz  ile  ilişki  kuramıyoruz? Komşunun  buna  müsait  olmadığını  biliyorum,  sorun  o değil sorun böyle bir durumda  o komşu ile ilişki  kurabilmekte.

PKK hala  kendisini  Kürtlerin bütün cumhuriyet  boyunca yok sayılan,  yasaklanan kültürel haklarının  savunucusu  olarak  görüyor, şimdi bana  AK partili  olan, sempatizanı olan  islamcı arkadaşlar Kuran dan bir ayet  yada  bir hadis söylesinler   neden Kürler  Allah'ın onlara hediye ettiği dilleri  ile  Anadilde eğitim  veremiyor? Böyle ilkel  bir yasağı ve böyle Kemalist  bir siyaseti  islamcılar  nasıl kendilerine izah edebiliyorlar  konjuktur mu   ? Siyasal İslam özünde  bir soruyu  ele alır: Siyaset yaparken Ahlak  birinci ilkedir . Eğer bir iktidar  namaz  kılıyor  olsada oruç  tutuyor  olsada, siyasetini yaparken AHLAK  birinci ilkesi değil  ise  kararlarını  Ahlak  ölçüsünde  vermiyorsa  o siyasal islam değildir. Şimdi bu  ülke daha parçalanmadan artık el atalım,  1836 yılında  ilk Yunan'lılar ayaklandı,  onlarda  kültürel haklar,  özgürlük  isteyerek  bağımsız  oldular, sonra  Sırplar, Bulgarlar, Makedonlar, 1912 yılında Arnavutlar'ın  kültürel  otonomi talepleri  İstanbul hükümeti tarafından reddeliyor,  Arnavutlar  bağımsız  oluyorlar,  şimdi 2017  yılında Kürtler  kültürel haklarını  Dillerini  istiyorlar  ve Ankara  yine hayır diyor,  bu  parçayıda  aynı  siyasi  ahmaklık yüzünden kaybedeceğiz. Kürdistan hiç  bu kadar gerçeğe yakın  olmadı, dış siyaset  çok  uygun  iç siyaset  zaten çaresiz,  ve Türkiye  kurtlar sofrasında  çakallardan söz  alıyor. Bu  aktörlerin  içinde  PKK  Türkiye  ile barış yapabilecek tek aktör,  ve  Türkiye'ninde  karlı çıkacağı bir antlaşma  yapabilir, Barzani AK parti  iktidara gelene kadar  hazmedemiyordu kimse  ama artık sorun değil,  PKK  ile barış yapmak için  ise  size  güvenilir ve  güçlü bir aktör  lazım, Almanya  güçlü ama  imkan verilmiyor,  Türkiye  2017  ilk cegreğinde % 5  büyümüş bu değerleri  N-TV den alıyoruz,  bunun sebebide  Avrupada artan konjuktur Türkiye ekonomisi Avrupaya bağlı,  Türkiye  için hala  komşu olacağı tek yer  Avrupa ancak Türkiye  ve Avrupa   birbirlerine yaklaşarak  çevrelerine barış saçarlar,  bugün balkanlarda  , kafkaslarda  ve  ortadoğuda  Türkiyesiz bir siyaset  zor, Avrupa  için  çok değerli bir aktör  Türkiye,  Almanya PKK  ile  de ilişkileri  var,  ve  iki aktör arasında  arabulucu  olabilir sonuçta barış  para  ile yapılır,  bu şekilde  Kürtler'i de yanımıza alıp 1914  başlayan İstanbul Bağdat  tren hattını tekrar yapmaya başlarız bu defa Berlin Musul  hattı sonuçta  Türkiye'den geçecek,  ve  en önemlisi  Türkiye  30  yıldır kendisini  bitiren bir hastaliktan kurtulacak, toplum  kendine gelmeye başlayacak, normalleşmeye  başlayacağız,

Suriye denkleminde  Türkiye yanına Almanyayı  alabilir, eğer  siyaseten etki  yapacak gücünüz yok ise aktörlerin sayısını çoğaltın,  Esad böyle yapıyor ancak yakınlaşarak  insanları etkileyebilirsiniz,  elbette  kolay değil, ama siyaset  çözüm  bulmaktır,  çözümsüzlük çözüm değildir, bir müslüman  olarak  ise ilk  hedefim her  zaman  yurtta sulh cihanda sulh  olmalı ,  bunuda  gerçekten sözde değil, uygulamalıyım, ben Türkye'de  hala AK  partiden başka PKK  ile barış yapabilecek başka bir aktör görmüyorum. Eğer müslümanlar  siyaset  ve güç ellerinde  iken barış yapmayacaklar da  savaş mı yapacaklar  , diye  kendime  soruyorum ? Elbette  hem PKK  hemde AK  partinin  kabul edeceği  bir  barış,  çözüm var onu düşünmemiz  lazım,  istememiz  lazım,  ve  uğraşmamız  lazım lazım  işte  o zaman Türkiye  şu zayıf hali ile ortadoğuda siyaseten büyük başarılar elde edebilir,  şu an ki Ir-Rasyonel siyasetten bir şey  çıkmaz , birde  bunun  ahirette hesabı  var  önemli olan o yoksa  hepimiz  misafiriz  bu  dünyada  , şu  ramazan ayında şu kadir gecesinde Allahtan muradım,  ülkeme  barış gelmesi, ağlamasın artık analar,  sırf  o  analar için barış yapmaya değmez mi ?


Triumph des Osnabrücker und Nürnberger Friedens, allegorische Darstellung des Religionsfriedens, 1649

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl 2020 Wien

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl  2020 Wien  1- Für alle Wiener Schulen 2 Wochenstunden Angebot: Empathie,  soziale Verantwortung ...