Donnerstag, 1. August 2013

Türk Politikacıları Nasıl Olmalı ?

Türk Politikacıları Nasıl Olmalı ?

En son yazımda  Avusturya'da ki olan duruma  dair bir analiz yaptım, ve  farklı  yerlerden tepkiler  geldi ( bu  gelen tepkilerin içinde Birol Kılıç yok onunla olan muhabbetimize ara  verdik). Ben Avusturya siyasetinde  şimdiye kadar yapmış olduğum şahsi  tecrübelerimi hiç bir  bilimsellik iddası olmadan ifade etmeye çalıştım. Adayların hepsini  değil yanlızca  yakından tanıdıklarımı analizime  konu ettim ki, sonradan yalan yanlış yazmayayım,  kimseye  mahçup olmayayım. İsmini  andıgım  kişiler ile  şahsen  tanışmışlığım, ve  muhabbetim var . Alev Korun'un en çok anlatılan  politikacı olması ne yazık ki  hem gerçek hemde acı. Gerçek çünki Alev Korun gerçekten Türk  kökenli  siyasetçilerin içinde  en aktif ve tutarlı olanı. Bunun yaninda  ama Efganı Dönmez'in temsil ettiği diğer  uç nokta  o kadar düşük seviyedeki türklere, ve  islama  hakaret etmemek erdem sayılıyor. Bundan dolayıda Alev Korun  türkleri  ve  islami  aşağılamadığı için tutarlı bir  politikacı oluyor. Ben yazının sonunda üç  tercihte  bulumdum, aslında  üç adayında  seçilebileceğini  söyledim, ama sadece aday  olarak, ne yazıkki  Avusturya da sağından soluna seçilebilecek  hiç bir siyasi parti yok. Ben eğer seçime gidersem sadece aday isimlerini  seçip yazacağım, ve parti kısmını boş bırakacağım.

 Bende durum  hakindaki  tespitimin, amacına  ulaşmadığına  karar verdim,  ve bu yazımda olan durumu değilde  olması  gereken durumu  yazmaya karar verdim. Aslında bence ilk önce  olan durumu anlamak  gerekir ki olması  gereken hali düşünebilsin  insan. Bunun yanında  Futurizm, yada Ütopia yada  edebiyatta  Robinsonad dedikleri  eserler, olması  gereken  ile olasılık arasında bir yeri  anlatırlar. Bende  bu yazımda  hiç bir şahsi analize  gerek kalmadan, olmasını istediğimiz siyasetçiyi tarif etmek istedim. Soru  biz  nasıl bir siyasetçi istiyoruz?  Bu  soruya ama  hem doğruluyarak (posisyon) hemde yanlışlayarak ( negasyon)  cevap verebiliriz. Yani nasıl  bir siyasetçi istediğimiz şey aslında  nasıl bir siyasetçi istemediğmizdir. Buna Şimdi  ben nasıl bir siyasetçi istiyoruz  sorusuna doğrulayıcı  bir yaklaşımla cevap  vermek istemiyorum , çünki  erdem, akıl, vicdan, ahlak  gibi kulağa çok hoş gelen ama siyasetçi  tarafında  içi dolduralamayan kavramlar sıralamak istemiyorum. Burda bence en  önemli  cevap  nasıl bir siyasetçi istemediğimizdir? Eğer siyasetçi  türkleri ve  müslümanları  bir seçmen olarak  görüyorsa, ilk önce kendi toplumundan utanmamalı. Bu utanma durumunu  biraz daha açayım. Türklerin ve müslümanların  dillerinden, kıyafetlerinden, dininden, adetlerinden, yani  onları onlar yapan  özelliklerden toplum  önünde  rahatsız olmamalı, ve  mümkünse bu gibi  konuları  aşağılamamalı. Eğer  bunu yapamıyorsa  sadece susmalı  hiç bir  beyanda bulunmamalı , bizde  bunda dolayı onu adam zannetmeliyiz. İkinci olarak, yaptığı  siyaset seçmenlerinin  taleplerini siyasete taşıyan bir amacı olması lazım, yoksa  siyasi partilerinin siyasi uzantıları olmasınlar lütfen ,yani  uzun  lafın kısası, bizi dinlendirmek yerine  biraz bizi dinlesinler. Seçmen  ne  istiyor ne istemiyor onu iyice  anlasınlar. Bunun içinde öyle  pahalı  Anketlere, eğitici gazete yazılarına  gerek yok. En yakın akraba ve arkadaş çevresinden başlasınlar,  insanlarla konuşsunlar,  bunu  yaparkende  konuştukları kadar  insanları  dinlesinler( insaları  dinlemekten kastım, başarı dilekleri duymak değil).

Geleceğin siyasetçileri, bizim  Avusturya toplumunda temsilcilerimiz olacaklarsa, bizim ile ilgili, yanlış bilgiler, önyargılar, iftiralar, haksız suçlamalar ile  doğru  bir şekilde ifade etmeli. Ne yazıkki  şimdiye kadar yaşadığımız  Trük siyasetçi  tecrübesi,bize bunun tam tersini gösterdi . Ne yazıkki  Avusturya toplumunda, medyasında ve siyasetinde türkler ve müslümanlar  bir sorun  olarak sürekli  tartışıldı. Sürekli kimlik üzerinden siyaset yapıldı,  genetik geri kalmışlık, iş hayatında sadece yardımcı işçi olabilen, az eğitimli, bunun sebebide oriental arkaik inançları olan, bir sorun  gurubu olarak algılandı. Bu zaten Avusturyalıların bizim  üzerimizdeki algısı , biz zaten bunu değiştirmek, yani  Avusturya toplumuna  tam  integre  olmak istiyoruz, sorun Avusturya'lılar bizim  integre  olmamızı istemiyor, bunuda hem eğitim sisteminde  hem medyada hemde siyasette , sürekli yeni  şartlara uyum sağlayarak devam ettiriyor. İşin daha  korkunç  tarifa aziz  dostlarım, bu yapılan ırkçı  siyaseti daha  inandırıcı göstermek için şimdiye  kadar sadece içimizden kendi  düşüncelerini kabul eden siyasetçiler seçtiler. İşte artık  tamda bunun değişmesi lazım. Toplumda yaşayan bir  gurubun yada  inanışın, genel olarak aşağılanması sıradan bir  olay  olmamalı,  bu  şekilde toplum olmanın gereği olan, kadim insanı kodexler, yani toplumsal dayanışma tahrip  edilmiş oluyor.

Türk siyasetçilerine kendi partilerinin yabancılar politikasını  sorduğumda , en fazla  bana bu konuda partisi ile aynı  görüşte  olmadığını söylebildiler. Benim için  bu cevap, hala neden benim  o  adayı  seçmem  gerektiği hususunda tatmin edici  değil. Ben yazının  ilk başında üç aday tavsiye etttim, ama şunuda hemen belirtmek isteyim, bu  üç aday ben eğer  pazar günü  seçime gidersem bir seçenek olacak. Yani  beni  hala  hiç bir aday seçime gitmem gerektiği  hususunda ikna edebilmiş değil. Lütfen  kimse  beni yanlış anlamasın. Bu yazdıklarım siyasi  bir tespit  olarak algılasınlar, ve seçmene  ilk önce seçime gitmesi için  ikna etsinler sonrada  neden kendilerini  seçmeleri  gerektiği hususunda ikna etsinler. 

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl 2020 Wien

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl  2020 Wien  1- Für alle Wiener Schulen 2 Wochenstunden Angebot: Empathie,  soziale Verantwortung ...