Mittwoch, 30. Juli 2014

Evde Kalmış Erkeklere Bülent Arınç Öğütleri

Evde Kalmış Erkeklere Bülent Arınç Öğütleri 

Bugün Bülent Arınc'in  röportajını  dinledim,  bende  Bülent Arınc'in  tarif ettiği  erkek  tipinin  Türkiye'de  BÜTÜN kadınlar tarafından  özlemi çekilen  erkek  olduğunu  farkettim.  Bu  erkek  biraz  Kadir Inanır'a  benziyor ama  biraz daha  muhafazakar, yani  Cuma'ya  gidiyor  Oruç  tutuyor. Zannedersem  kadınların  kızdığı  yer  Arınc'in  ideal  erkeği  değil,  bu ideal erkeği bulacak  kadın  tasvirinde ulu orta  kahkaha  atan kadın  yok. Yani  diyor ki  sevgili  hanımlar,  bütün  istatiksel araştırmalar  kadınların  kendilerini seven,  dürüst ve  sadık  kocalar  dilediklerini  söylüyor. Bazıları  bu  dileklerini Allah'tan bazılarıda  Evren'den talep  ediyorlar, ama  sonuçta  talep  edilen şey aynı. İşte Arınç diyor ki  sevgili hanımlar  böyle bir erkeği  bulmak  istiyorsanız  ulu orta  kahkaha atmayın,  eğer  atarsanız  öyle bir erkek sizinle  hiçbir  ilişkiye başlamaz. Şimdi diyeceksiniz ki  Bülent Arınç  neden evde kalmış  hanımlarla uğraşıyor?  Koskoca  Başbakan Yardımcısı adamın  işi  gücü  yokta, magazin haberlerinin vazgeçilmez  teması  ile neden ilgileniyor.  Biz zaten  bir  taraftan mükemmmel  prens ve prensesleri beklerken   diğer taraftan  potensiyal prens  ve prensesleri katlediyoruz . Sonuçta adam siyasetçi  sadece yol, su ve elektrik  işlerine bakmıyor.  Bazı  arkadaşlar için  iktidarın,  siyaset yapması  tuhaf  gelebilir.  2010 yılından  bu yana Türkiye'de Asker siyaseti belirlemiyor. Ana muhalefet partiside Asker siyaset yapsın diye  beklediğinden Ak parti  her işe koşmak zorunda . Arınç  bir devlet adamı  ister sevin  ister sevmeyin,  adam  kendi inancı ile realiteyi karıştırmıyor   yani  adam laik  ama demokratik hakkı  olan fikrini  beyan  ediyor.  Burda da  kadınlar  kahkaha atmasın demiyor,  atın  zaten atacaksınız. Arınç  orda aynı  zamanda  erkeklerede  öğüt veriyor. Kadınlar   öfkelendiklerinden  öğüdün farkında değiller.  Erkeklere de  diyor ki: "iffetli kadın  istiyorsanız, sizde  kadınlarınızı  sevin,  onlara siddet  kullanmayın, evinize sadık olun,  çocuklarını  sevin"  ancak  o zaman  iffetli  bir kadın bulursunuz. Bir kadın hem iffetli olup hemde kahkaha atabilir, feminist  arkdaşlar  sözüm bitmeden sormasınlar, evet  iffetliler de  ulu orta kahkaha  atabilirler,  böyle bir zorunluluk yok. Burda yapılan ne bir kanun teklifi  neden siyasi  bir talep  burda  bir  öğüt var  kendi  toplumuna yani  Kadınına, Erkeğine,  Ermenisine, Türküne. Kendi  tecrübemden biliyorum  bu  sözleri  Almancaya çevirip  yayınlasak altınada  bir akademisyen ismi koysak  kadınların  çoğu Avusturyada bu sözleri  onaylarlar.

Peki  Arınc'in ifadesinden erkekler neden  alınmadı da,  duyarlı kadınlar  kahkaha  fotoğrafları  çektirip Arınc'ı protesto  ettiler? Aslında kadınların  yüreklerindeki  arzuya  tercüman  olan bir açıklama  yapmışken. Kemal Kılıçtaroğlu'un nasıl  bir siyasi projesi olduğunu  kendi partilileri bile bilmiyor,  partisinin  yarısı göstermiş olduğu  Cumhrubaskani Cati adayına  karşı,  ve muhtemelen oy vermeyecek. Bahçeli  dersen ben ağzından kadınlar  için,  yada üzerine bir şey  söylediğini  duymadım, suç değil ama  Bahçeli evli bile değil, yani adamın hayatında kadın yok. Bir tek Selahattin Demirtas  dise dokunur bir kadin  vizyonu söylüyor.  Kadınlar  ne yazık ki  Türkiye'de her  dinden, toplumsal  kesimden,  kültürden olursa olsun  ortak şekilde  acı çekiyorlar,  Kemalisti , Alevisi, Ermenisi  Müslümanı, Avuturyalısı,  Kürdü,  Türkü, çünki burda  sadece kadın ve erkek  var  ve  gönül  genellikle  en olmayan yere  konuyor. İşte  insanın  yaşamasinin ve varolmasının biricik sebebi olan Aşk 'da  bir kadın ve erkeğin arasında  oluyor. Şu  yazıyı okuyan herkes böyle bir aşkın  ürünü. Erkekler de kadinlar da aslında  sevdikleri insanı  bulup mutlu olmak istiyorlar, kadınlar  kendilerini seven, sadık,  iffetli erkekler  istiyorlar. Emin olun  erkeklerde aynı ortalama  beklentiler  içindeler. Modern  zamanlar  patlak  verdiğinde  modern zamanların geldiğini hala bilmeyen bir sürü insana  köylerinde,  evlerinde  doğdukları  yerlerde  yaşarlarken dediler ki: " artık  özgürsünüz , istediğiniz yere gidebilirsiniz,  hatta  derhal size ait olmayan bu yeri terkedin". Onlarda  neden doğdukları yeri artık terkekmek  zorunda  kaldıklarını anlamadan, yalın  ayak,  kadın  erkek  yola  çıktılar. Şehirlere  yığıldılar, eskiden Dinleri,  Köyleri,  Adetleri ve Tanrıları vardı, artık  özgür vatandaşlar  olarak  mutsuz  olabilirlerdi. Sadakat, sevgi, iffet  modern  zamanlara kadar  din  alimleri  tarafından  tarif edildi. Özgürleşmenin  ilk derecesi  olan  dinden kurtulunca  sadakat, sevgi ve iffet'de  mana değiştirdi. Artık  devletine  sadakat  gösterecek,  işini  seveceksin  iffetli olmanada gerek yok, o zaten Ataerkil baskıcı düzenin  seni ezmesi için geliştidiği  baskıcı bir söylem. Oysa  bu kavramlar  insani ilişkileri  düzenliyorlardı. Sadece kadını  erkeği  değil çocuğu  anneyi ve babayı da. İşte modern zamanların tarumar ettiği  bu değerleri  dile getirdi Arınç.  Buna da ilk önce  bu kayıptan en cok muzdarip olan kadınlar tepki  gösterdi. Charles Aznavour'un  güzel bir sözü vardır hep hatırlarım: Eskiden kadınların hakları yoktu güçleri vardı, şimdi kadınların hakları var  güçleri  yok".

Hala kahkaha atmak  isyitiyorsanız   doyasıya atabilirsiniz  ama bırakın ben  kendi halime  biraz ağlayayım, sonra size katılırım  ve hep  brilikte  Postmodern  cinnetimize devam ederiz.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl 2020 Wien

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl  2020 Wien  1- Für alle Wiener Schulen 2 Wochenstunden Angebot: Empathie,  soziale Verantwortung ...