Bu Mektup Birol Kılıca değil, Hakan Levent Toktaşa !
Şimdi bana
diyeceksiniz ki Efgani Dönmez`den sonra Birol Kılıç'tan sonra kim bu Hakan
Levent Toktaş ? Kesinlikle haklısınız, bende zaten mektubumun başında durumu izah etmek istiyorum. Bildiğiniz gibi yazdığım son mektuptan sonra hayran kitlem birden arttı ( burda sanki biryeri
kalkmış yazar kokusu var ama benim söylemek istediğim başka birşey) Bazı arkadaşlar sözlü olarak çoğu yazılı olarak
yazdığım mektup için teşekkür ettiler.
Hepsinin ortak yanı ise yazdığım
mektubun duygularına tercümen olduğu
idi. Bende zaten o mektubu çok duygusal
bir andan yazmıştım, yaşadığım rahatlığı diğer insanlarla paylaşmak istedim, ve bunu yapmakta haklı olduğumu gördüm. İşte
Hakan Levent Toktaş bu yeni hayranladımdan
bir tanesi. Daha facebook ta arkadaş değiliz ama bir birimize
uzunca mesajlar yazıyoruz. Hani
yeni tanısan internet aşıkları
olurya aynı onlar gibi. Şimdi bana ikinci
sorunuz geliyor peki bu
adamı o kadar hayranın
içinden neden bize tanıtma ihtiyacı duyuyorsun ? Bende ona geleceğim işte. Hakan Levent Toktaş
Bana Birol Kılıcı savunuyor. Peki insan sevdiği bir insanı
savunamaz mı ? Sende camilerdeki
deve çobanlarını savunuyorsun
bunda ne var ? Kesinlikle haklısınız. Ama Hakan Levent sadece Birol Kılıc'i savunmuyor, beni suçluyor. İnsan birini savunabilir bu gayet
insanı ve medeni olandır. Ben Birol Kılıç'tanda bunu beklerim bir gazeteci olarak haksızlığa
uğrayan insanları savunması gerekir. Ama
bu Hakan Levent Toktaş sadece beni suçluyor. İnsan bir başkasını
savunduğunda neden savunduğunu izah eder, ama bir insan suçlandığında
ilk olarak seni suclar. Ben sonra merak edip
bu Hakan Yüksel Toktaş'ın facebook
sayfasına girdim. Daha yakından tanıyayım diye kimdir ? Nedir? neye benzer diye ? Bir baktım
boydan bir adam resmi ama kafayı
kadraj kesmiş tanıyamıyorsun. Dedim
uçuk bir arkadaş herhalde ben
albümüne bir bakayım. Albümde hiç birşey
yok. Dedim arkadaşlarına bakayım, belki
tanıdık birileri vardır. Sonuçta Birol Kılıc'a yazdığım mektubu okumuş ise Viyanadan biri olmalı. Baktım 13 arkadaşı var, hepsi kadın ve hicbirini tanımıyorum, ama içlerinden bir
Fatma Yavuz vardı, Allah sahibine
bağışlasın. Burdan da birşey çıkmayınca
bende kaderime küstüm. Daha yeni
başlayan yazarlık hayatımda ilk hayranlarımdan bir tanesini kaybetmiştim. Bir
yazar olarak üzücü
bir tecrübe itiraf edeyim.
Daha sonra bana dediler ki Birol Kılıç tebdili kıyafet ile facebook aleminde volta atarmış. İlk tepkim hayır olamaz oldu. Birol Kılıç yolsuzlukların belası, din ve siyaseti bir birine karıştıranların korkulu rüyası, korkak sünepe biri gibi farklı isimler altında hafiyelik mi yapacak. Böyle birşey asla olamaz. Çünki ben Birol Kılıcın teolojik bilgisinin sadece bize öğretmek için yazdığını düşünmüyorum. Birol Kılıç islam ahlakının varolan değerlerine saygı duyar. Biz Birol Kılıc'ı senelerdir çıkarmış olduğu nerdeyse kendi ile özdeşleşmiş olan Yeni Vatan gazetesinin manşetlerinden biliriz. Birol Kılıç seküler, modern, laik ve transparent bir islam için sözlerini söylemekten asla çekinmez. Atmış olduğu manşetler bunun en büyük tanığıdır. Beni kimse Birol Kılıcın internette sahte isimler altında dolaşıp oraya buraya yorum yazıp, bazı kişilere mesaj attığına inandıramaz. Eğer öyle biri varsa o Birol Kılıç değildir.
Şimdi biz dönelim şu bizim en kısa hayran ilişkimize. Benim hayatımda kısa ilişkiler oldu ama bu yaşadığım en kısası idi. Hakan Levent Toktaş, eğer bu mektubumu bir şekilde okursan lütfen bana bir cevap yaz. Ben bir düşmanın olacağına bin dostun olsun feselfesine inanan biriyim. Eğer seni üzecek birşey yaptıysam özür dilerim. Onbinlerce insanın kalbini kırmaktan bir an bile vicdanı sızlamayan Efgani Dönmez'den, ve bu adamı bize sevimli göstermeye çalışan Birol KIlıç'tan sonra bende çıkıp bir insanın kalbini kırmak istemem. Ramazan ayındayız, nefsimi teskiye etmek için oruç tutuyorum ( Bu arada herkese hayırlı ramazanlar ). Şimdi bu kadar kırılan kalbin ardından bende başka bir kalp kırmayayım. Önemli değil ben yazmayı bile bırakabilirim yeter ki bir insanı incitmeyeyim. Bu arkdaşı tanıyan bilen varsa lütfen bu mektubu ona ulaştırsın, yoksa üstünde vebalim kalır. Bugünkü mektubu aslında Birol Kılıc'a yazmak isterdim ama araya Hakan Levent Toktaş girdi, ona artık başka bir bahara yazarım. Ha birde Hakan Levent Toktaş yazının çıktığı gazetenin adı Yeni Hakaret değil Yeni Hareket.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen