Mittwoch, 24. Juli 2013

Bu Mektup Birol Kılıca değil, Hakan Levent Toktaşa !






Bu Mektup Birol Kılıca değil, Hakan Levent Toktaşa !

Şimdi  bana diyeceksiniz ki Efgani Dönmez`den sonra Birol Kılıç'tan sonra kim bu Hakan Levent Toktaş ? Kesinlikle haklısınız, bende zaten mektubumun başında  durumu izah etmek istiyorum. Bildiğiniz  gibi yazdığım son  mektuptan sonra hayran  kitlem birden arttı ( burda sanki biryeri kalkmış yazar kokusu var ama benim söylemek istediğim başka birşey) Bazı  arkadaşlar sözlü olarak çoğu yazılı olarak yazdığım  mektup için teşekkür ettiler. Hepsinin  ortak yanı ise yazdığım mektubun duygularına tercümen  olduğu idi. Bende zaten  o mektubu çok duygusal bir andan yazmıştım, yaşadığım  rahatlığı  diğer insanlarla paylaşmak istedim,  ve bunu yapmakta haklı olduğumu gördüm. İşte Hakan Levent Toktaş bu yeni  hayranladımdan bir tanesi. Daha facebook ta arkadaş değiliz ama  bir birimize  uzunca mesajlar yazıyoruz. Hani  yeni  tanısan internet aşıkları olurya aynı onlar gibi. Şimdi bana ikinci  sorunuz geliyor peki bu  adamı  o kadar hayranın içinden  neden bize tanıtma ihtiyacı  duyuyorsun ? Bende  ona geleceğim işte. Hakan Levent Toktaş Bana  Birol Kılıcı  savunuyor. Peki insan sevdiği  bir insanı  savunamaz mı ? Sende camilerdeki  deve çobanlarını  savunuyorsun bunda ne var ?  Kesinlikle  haklısınız. Ama Hakan Levent  sadece Birol Kılıc'i savunmuyor, beni  suçluyor. İnsan birini  savunabilir bu  gayet  insanı  ve  medeni olandır. Ben Birol Kılıç'tanda  bunu beklerim bir gazeteci olarak haksızlığa uğrayan insanları  savunması  gerekir. Ama  bu  Hakan Levent Toktaş sadece  beni suçluyor. İnsan  bir başkasını  savunduğunda neden savunduğunu izah eder, ama bir insan suçlandığında ilk olarak  seni  suclar. Ben sonra merak  edip  bu Hakan Yüksel Toktaş'ın facebook  sayfasına girdim. Daha yakından tanıyayım diye  kimdir ? Nedir? neye benzer diye ? Bir baktım boydan bir adam resmi  ama  kafayı  kadraj kesmiş tanıyamıyorsun. Dedim  uçuk bir arkadaş herhalde  ben albümüne  bir bakayım. Albümde hiç birşey yok. Dedim arkadaşlarına bakayım, belki  tanıdık birileri vardır. Sonuçta Birol Kılıc'a yazdığım  mektubu okumuş ise  Viyanadan biri olmalı. Baktım  13 arkadaşı var, hepsi kadın ve  hicbirini tanımıyorum, ama içlerinden bir Fatma Yavuz  vardı, Allah sahibine bağışlasın. Burdan da birşey  çıkmayınca bende kaderime küstüm. Daha  yeni başlayan yazarlık hayatımda ilk hayranlarımdan bir tanesini kaybetmiştim. Bir yazar  olarak  üzücü  bir tecrübe itiraf  edeyim.

Daha  sonra bana dediler ki  Birol Kılıç tebdili kıyafet ile facebook aleminde  volta atarmış. İlk  tepkim hayır olamaz oldu. Birol Kılıç yolsuzlukların  belası, din ve siyaseti  bir  birine  karıştıranların korkulu rüyası,  korkak  sünepe biri  gibi farklı isimler altında hafiyelik mi  yapacak. Böyle birşey  asla  olamaz. Çünki  ben Birol Kılıcın  teolojik bilgisinin  sadece  bize  öğretmek için  yazdığını  düşünmüyorum. Birol Kılıç islam ahlakının varolan değerlerine  saygı  duyar. Biz Birol Kılıc'ı senelerdir çıkarmış olduğu  nerdeyse kendi ile özdeşleşmiş olan Yeni  Vatan  gazetesinin  manşetlerinden biliriz. Birol Kılıç  seküler,  modern, laik ve transparent bir islam  için sözlerini  söylemekten asla çekinmez. Atmış  olduğu manşetler  bunun en büyük  tanığıdır. Beni kimse Birol Kılıcın  internette  sahte isimler altında  dolaşıp oraya buraya yorum yazıp,  bazı kişilere mesaj attığına  inandıramaz. Eğer  öyle biri  varsa o Birol Kılıç değildir.

Şimdi biz  dönelim şu bizim en kısa  hayran ilişkimize. Benim hayatımda kısa ilişkiler  oldu ama bu  yaşadığım en kısası idi. Hakan Levent Toktaş,  eğer bu mektubumu  bir şekilde  okursan  lütfen bana  bir cevap yaz. Ben bir düşmanın  olacağına  bin dostun  olsun feselfesine inanan  biriyim. Eğer seni  üzecek birşey yaptıysam özür dilerim. Onbinlerce insanın kalbini kırmaktan bir an bile vicdanı  sızlamayan Efgani Dönmez'den, ve bu  adamı bize sevimli  göstermeye çalışan Birol KIlıç'tan sonra bende  çıkıp bir insanın kalbini kırmak istemem. Ramazan  ayındayız, nefsimi teskiye etmek için  oruç tutuyorum ( Bu  arada herkese  hayırlı ramazanlar ). Şimdi bu kadar kırılan kalbin ardından  bende başka bir kalp kırmayayım. Önemli  değil ben yazmayı  bile bırakabilirim yeter ki  bir  insanı incitmeyeyim. Bu arkdaşı  tanıyan bilen varsa  lütfen bu mektubu ona  ulaştırsın, yoksa üstünde  vebalim kalır. Bugünkü mektubu aslında Birol Kılıc'a yazmak isterdim ama  araya Hakan Levent Toktaş  girdi,  ona  artık başka bir  bahara yazarım. Ha  birde Hakan Levent Toktaş yazının çıktığı  gazetenin adı Yeni Hakaret  değil Yeni Hareket.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl 2020 Wien

Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl  2020 Wien  1- Für alle Wiener Schulen 2 Wochenstunden Angebot: Empathie,  soziale Verantwortung ...