Yıldırım Canteke Mektup ( Birol Kılıç bu yazı sana sıkıcı gelebilir )
Hemen konuya giriyorum. Birol Kılıç için yazılan mektuba cevap yazan Hakan Levent Toktaş, mektubu yazan Sinan Ertuğurul'un gerçekte Magister olmadığını, Yetkin Bülbül'ün sadece yazının daha da ciddiye alınması için ( bence bir yazının ciddiye alınması için akademik bir ünvanla yazılması gerekmiyor) ünvan yolsuzluğu yaparak, karalama operasyonunana iyi bir kılıf ayarladığını söylüyor. Bunun üzerine Yeni Hareket gazetesinin genel yayın yönetmeni Yetkin Bülbül hakkındaki bu iftiraya karşı, en doğal hakkı olan gerçeği ifa etmek olduğunu belirtiyor. Bende böyle bir şeye gerek olmağını benim hakkımdaki internetten çıkan her iftiraya karşı kendimi savunmak gibi bir ihtiyacımın bulunmadığını söyledim. Eğer birisi benim bir unvan hırsızı olduğumu düşünüyorsa, beni kanunun önünde rezil etmesini gerek. Bana eğer mahkemeden bir davet gelirse, bende Viyana Üniversitesinin bana verdiği Diplomayı götürürüm, hatta isterlerse almış olduğum Urkunde'yi de getiririm. Tören için hazırlanmış, hala 1882 den kalma manuel bir Baskı ile bir defalığına basılan ( yani elektronik matbaa değil) bir Diplomam daha var, ama onu iş başvurularına götürmüyor insan, o evde torunlara gösterilemek için verilir. Deri kılıfı ile rulo halindedir eğer normal Diploma yetmez ise münasip bir şekilde incelenebilir.
Yıldırım Canteke , hemen facebook sayfana gittim, çünki bu kalem oynatan, kalemşor kim diye merak ettim. Birol Kılıc'ın öğretici üslubunu zaten biliyorum, Hakan Levent Toktaş'da nerdeyse aynı öğreticilik ile yazıyor, bir ara Nazmi Kocaer geldi sahaya , fena değildi, yazısının içinde uzay, kimlik gibi sofistike kelimeler kullandı, ama ondan sonra birşey duymadım. Sonra bugün sen bütün cesaretini topladın ve bu fotoğrafının altına, okkalı bir yazı yazdın. Anladığım kadarıyla senin bu Diplomaya rahmen, hala benim Magistalığım hakkında şüphelerin var. Bunun yanında yaşadığım tevazu patlaması karşısında da çok anlayışlısın.
Yazdığım yazıların da tiribünler için olduğunu hemen farkettin. Şimdiye kadar komplo teorileri duymaktan çok daha gerçekçi bir yaklaşım. Anladığım kadarıyla facebook hesabını yeni acıtığın için daha bir arkadaşın yok, bir tek resmin var ve sen hala hayatında bir Link postalamış değilsin. Haberin olsun bizim köyde facebook ta hesabı olmayana kız vermiyorlar. Bu defa Clombia Üniversity okumuşsun, çok tuttum hangi bölüm yazmıyor ama esaslı bir okuldur. Ben 2008 yılında gittim, hatta facebook sayfamda Albümde Amerika adı altında Felesefe fakültesinin önünde birde resmin var ( vallaha fake değil ) Ben yine çaktırmadan kendimi övüyorum, neyse Yıldırım sen kusuruma bakma. Bana tiribünlerin beni sürekli tutmayacağını bilge bir dost edesıyla hatırlatıyorsun. Evet haklısın yaşım yeterince olgun, tiribünlere yazmıyorum, kendim için yazıyorum, tiribünlerde şimdilik güzel buluyorlar, Birol Kılıc'ın yazılarından daha az öğretici olduğunu söylediler. Sonuçta benim tiribünlerim Birol Kılıc'ın tiribünleri değil, orası kesin. Tiribünler bana diyorlarki; sen bir yazı yaz ve Birol Kılıca söyle. Bizim işimiz var ev, aile hem sen güzel yazıyorsun, sen ona bizim adımıza artık onun gazetesini bizim camilerimizde görmek istemediğmizi yaz. Senin yazı stilini sevdim Yildirim lütfen bundan sonra seninle yazışalım hem benim tiribünler biraz estetik yazı görsünler.
Yazını sonunda benim esenlik icinde barış yolunu seçmememi isterken, içimdeki kini sökmemi tavsiye ediyorsun. Sana karşı içimde bir kin beslemiyorum, buna emin ol. Seninde diğer canlılar gibi bu yeryüzünde yaşamını istiyorum. Bana yazdığın hiçbir şeye kızmadım, kızamadım, çünki yazdıklarını görünce ne kadar acınası bir halde olduğunu gördüm. Bize yazdığın 15 yıl boyunca seni okuduk sesimizi çıkarmadık, biz hem senin bizim hakkımızdaki düşünceni hemde Efgani Dönmez ile arandaki uyumu biliyorduk. Şimdi senden isteğimiz gazeteni artık camilerimize getirme lütfen.
Bu Blog benim yazılarım için hazırlandı, öyle büyük beklentileri olan arkadaşlar gelmeseler de olur. Kendi halimizce bizde düşünmek, anlamak ve yazmak istedik.
Abonnieren
Kommentare zum Post (Atom)
Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl 2020 Wien
Meine Forderungen für die Gemeinderatswahl 2020 Wien 1- Für alle Wiener Schulen 2 Wochenstunden Angebot: Empathie, soziale Verantwortung ...
-
Kumardan nasıl kurtulunur? Bu başlığı atmamın sebebi bundan önceki yazıl ile çelişkiye düşmemek içindir. Bundan öncek...
-
Uber und Sklaverei 4.0 Ich bin Taxilenker und Opfer einer neuen Ära, die sich "Digitalisierung" nennt, im Grunde genommen ist ...
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen